31 Ocak 2007 Çarşamba

"Çılgınlık"tan fazla bir şeyler var...




Yine Jean Paul Gaultier... Bu kez 2007-2008 Sonbahar-Kış Erkek Koleksiyonu. Aslan yelesi saçlar, etek giyen erkekler, deriler, kürkler... Çılgınlıktan biraz daha fazlası var, bakmayı bilenler için...


Jean Paul Gaultier defilesindeki topuklu çizmeli ve etekli erkek manken yine çok konuşulacağa benziyor. Hani belden aşağısını görmesek, üstü son derece maço, karayağız delikanlı modeli ama... Bu resme bakıp abuk subuk yorumlar yapacak portaller, siteler var, biliyorum. Azıcık genel kültürü fazla olanlar Gaultier'nin eşcinsellik konusuna göndermelerini de yorumlarına malzeme yapacaklar.

Her iki resme de daha objektif bakın: Öncelikle bu bir şov. Daha güzel görünecekse abartmanın ne sakıncası var? Soğuk mint yeşili bir fonda tarçın rengi ve kahverengi tonlarında giysiler giymiş mankenler yürüyor. O soğuk yeşil tonu uzay filmi dekoru ya da ameliyathaneyi çağrıştırıyor.

Saçları, bıyıkları abartılmış, kahverengi yün, deri, kürk, kadife giysili mankenler Maymunlar Cehennemi filminden fırlamış gibiler... Bu kontrastın bir kurgu, bir altını çizme, bir fosforla işaretleme olduğu apaçık.

Bu tuhaf atmosfer bize ne anlatmaya çalışıyor? Renkler, kesimler, modeller, aksesuarlara göz gezdiriyoruz. Mükemmel kesimli ceketler, mükemmel kalıplı ayakkabılar hiç de marjinal görünmüyor. Son derece şıklar. Trikolar da öyle...

Gaultier işini çok iyi bilen bir modacı. Kalıptan, kumaştan, dikişten çok iyi anlıyor. Ama bir modacıyla bir terziyi birbirinden ayıran şey, tasarımlarinın altında yatan felsefe. Gaultier insanlığı meşgul eden meseleleri inceliyor, kurcalıyor, "olaylara bir de tersinden bakıyor".

Kadın-erkek davranışları, rol modelleri, imaj takıntımız, dünyayı ve doğayı nasıl algıladığımız, estetik anlayışımız... Aslında her şeyi kendince yorumluyor ve şovu sırasında mesajlarını veriyor.

"Çılgın modacı erkeklere etek giydirdi" demek, bilmeden anlamadan yapılmış son derece sığ bir yorum olur. Tıpkı Rönesans resimlerine bakıp "O zamanlarda porno yoktu, insanlar bunlarla vakit geçiriyordu" demek gibi... Gülmeyin, en ciddi ortamlarda bile böyle konuşanlar var...

Buradan defilenin tümünü izleyebilirsiniz. Erkek giysisi giymiş kadınlar da etek ve tight giyen erkekler kadar şovun bir parçası. Askıda ya da mağazada görseniz beğenmeyeceğiniz bir giysi görebiliyor musunuz? Sonra tekrar bakın ve düşünün: İnsanların saçları aslan yelesi gibi kabarık olduğunda mı kürk giyerek kendi doğalarına uygun davranıyorlar, yoksa traşlı ve briyantinli olduğunda mı? Kürk giymemek bizi daha fazla doğa dostu mu yapıyor?

Jean Paul Gaultier'nin çalışmalarını topluca bulabileceğiniz harika bir sayfa buradan ulaşabilirsiniz. 

Yorumlarınızı bekliyorum.

3 yorum:

Adsız dedi ki...

Gerçekten doğal olan kürkler insanı DOĞA DOSTU yapmaz elbette.
Yün giyinerek daha İNSANCIL görünüme bürünebiliriz.
Bir de kıyafat seçiminde herkes HADDİNİ bilmeli.
Erkeğe tayt ne kadar uyarsa, kadına da.....
YANLIŞ YANLIŞ!

Nahide Mutlu dedi ki...

Sanıyorum yazının ana fikri anlaşılmamış.
Görünenin ardındaki mizahı ya da felsefeyi irdeleyelim lütfen...
Bu toprakların en büyük mutasavvıflarından biri "ben tanrıyım" dedi diye yakılarak öldürülmüştü... Anlamadan dinlemeden infaz etmeyelim...

Adsız dedi ki...

Hımm...
Tamam tamam sustum :)

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails