30 Ağustos 2010 Pazartesi

Diyet yaparak "dal gibi" olmak mümkün mü?

Dün geceki 62. Emmy Ödülleri töreninin kırmızı halı fotoğrafları basında çıkmaya başladı. Bir süre kim şık, kim rüküş diye konuşacağız.
Yandaki resimde Kelly Osbourne'u Tony Ward tasarımı siyah elbiseyle görüyoruz. Kulağındaki Martin Katz markalı siyah elmas küpeler ve yine siyah elmas bilekliği (resimde pek iyi görünmüyor) kıyafetini tamamlıyor. Saç rengi Kelly'yi yaşından biraz büyük gösteriyor fakat kesimi ve taranışı giysisine gayet uygun. Bana göre gecenin yıldızı Kelly Osbourne olmuş. En şık veya en güzel kadın olduğu için değil, -eski halini bildiğimizden- en muhteşem dönüşümü gerçekleştiren kadın olduğundan...
Kelly Osbourne'un genç yaşında aşırı kilolu olması ciddi bir problemdi. Başlangıçta pek takmıyormuş gibi davrandıysa da (öyle bir annenin kızı olup "ben kilolarımla barışığım" demek mümkün mü?), neticede "show business"in içindeydi ve bu işte görsellik her şeydir. Kelly 2010 yılına yaklaşık 25 kilo vermiş olarak girdi. Hep tuhaf şeyler giydiği için biz değişimi tam olarak algılayamadık (yani ben). İşte bu fotoğraf, diyetin sonucunu açıkça ortaya koyuyor. Aferin Kelly! Drapeli elbisenin içinde bile "dal gibi" görünüyorsun. Demek ki neymiş? Diyet yaparak da dal gibi olunabiliyormuş...

NOT: Siyah elmas meselesine bir ara değineceğim. Çok moda çooook...

28 Ağustos 2010 Cumartesi

Gucci Guilty için siyah-beyaz reklam filmi


GUCCI GUILTY -- THE TRAILER
Yükleyen domdylan. - Diğer yaşam ve moda videoları.

Gucci'nin yeni kadın parfümü Guilty için ünlü çizgi roman yaratıcısı ve yönetmen Frank Miller kolları sıvamış. 32 saniyelik siyah-beyaz trailer şu sıralar internette dönüyor. Eylül ayında reklam filminin dağıtımı yapılacak, o zaman tamamını izleyebileceğiz. Sin City, 300 ve  Batman: The Dark Knight Returns gibi filmlerin yaratıcısı Frank Miller, Gucci Guilty için yine siyah-beyaz bir tema tasarlamış. Şimdilik trailer ile idare ediyoruz. Bulunca filmin tamamını ekleyeceğim. Gelişmeleri Gucci'nin Facebook sayfasından da izleyebilirsiniz.

21 Ağustos 2010 Cumartesi

"Bir kısım medya": Blog'lar ve blogger'lar

Bu yıl, özellikle de son üç aydır halkla ilişkiler şirketlerinin gönderdiği basın bülteni sayısında gözle görülür bir artış var. Bir halkla ilişkiler şirketinin görevlerinden biri tabii ki basın bülteni göndermektir, ben bir blog yazarı olarak e-postama gelen basın bültenlerini kast ediyorum. Markalar ve halkla ilişkiler şirketleri artık blog yazarlarını da medya mensubu olarak kabul ediyor. Bugün, biraz bu konudan bahsetmek istiyorum.

14 Ağustos 2010 Cumartesi

Anladığım zaman size de anlatacağım: Başlangıç (Inception)

Gösterime girdiğinde koşa koşa gidip Başlangıç (Inception) filmini izlemiş ve çok beğenmiştim. Burada yazacağım yazıyla ilgili kafamda fikirler üretiyordum. Geçen gün filmi izleyen bir arkadaşımla konuşuyorduk:
- Inception'ı izledin mi?
- Kaçırır mıyım?
- Ben pek anlamadım filmi yaa, sen anlayabildin mi?
- Evet, gayet güzel anladım. Sen neresini anlamadın?
Rüya katmanları arasında neden o kadar uzun süre geçtiğini anlamamış, yansımanın nasıl olduğunu anlamamış, insanların rüyayı neden önceden planladıklarını anlamamış vesaire vesaire... Anlattım. En sonunda iki soru daha sordu:
- Uçaktaki adam (Cillian Murphy) uyanınca yanındaki adamları rüyasında gördüğünü hatırlayıp hiç işkillenmiyor mu?
- Filmin başında (ve sonunda) Ken Watanabe niye yaşlı? Bunların hepsi rüya mı yani?

Koptum orada. Bildiğimi ya da anladığımı sandığım her şey uçtu gitti. Kafamda güzel bir Inception yazısı yazmak vardı... Filmi bir daha izleyip öyle yazmak daha iyi galiba.

Filmi hala izlememiş olanlar fragmanı buradan izleyebilir. İyi hafta sonları...

7 Ağustos 2010 Cumartesi

Çiçeklerin dünyasına yolculuk

Bu hafta bir halkla ilişkiler şirketinin, çiçek kokulu yeni bir deterjan ve yumuşatıcı serisinin tanıtımı için blog yazarlarına yönelik olarak düzenlediği "çiçeklerin dünyasına yolculuk" etkinliğine katıldım.  Tanıtımı yapılan ürünlerle ilgili izlenimlerimi burada bulabilirsiniz. Bu sayfada "her genç kadının öğrenmesi gereken" çiçek düzenleme hakkında öğrendiklerimi anlatacağım. Geç olsun, güç olmasın...

1 Ağustos 2010 Pazar

Türkiye'ye gönderim yapmayan sitelerden alışveriş yapmak

Yakında altı aylığına Amerika'ya gidecek bir arkadaşımla, orada yaşamanın kendisine pahalıya mal olacağını konuşuyorduk. "Eşe dosta haber ver, parcel forwarding (paket iletisi) yaparsın" dedim. Yani Türkiye'ye gönderim yapmayan internet sitelerinden alışveriş yapanların Amerika'daki posta adresi olarak çalışır ve harçlığını çıkarırsın demek istedim. Böyle bir iş modeli var çünkü...

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails