30 Mart 2010 Salı

Bu da Japonlar'ın Sebastian'ı

Uşak Sebastian konusunda gündemin epey gerisinde kalmışız. Okuyucularımdan biri beni manga serisi Black Butler hakkında bilgilendirdi. 2006'da yayınlanan bu seride şeytanla işbirliği yapmış bir uşağın ve efendisinin İngiltere'deki maceraları anlatılıyormuş. Tabii bu uşak daha genç, daha yakışıklı ve son derece şık. Değişmeyen tek şey uşağın adı: Sebastian.

Bu manga serisini yaratanlar da çocukken Heidi seyrediyordu herhalde...

NOT: Black Butler'ın mangası bulunmalı, maceraları okunmalı...

28 Mart 2010 Pazar

Sebastian'ı nasıl bilirsiniz?

Nerede bir gümüşçü görsem gözüm hemen iki şey arar: Birincisi buz hazneli havyar tabağı, ikincisi minik gümüş çan. Bu iki gümüş eşya bana son derece özel ve nostaljik gelir. Her ikisi de artık günlük hayatta hemen hemen hiç kullanılmaz ama hala üretilirler. Havyar tabağına haksızlık etmeyelim ama evinde gümüş çanı olan kaç kişi tanıyorsunuz? Gümüş çanın ne olduğunu bilmeyenleriniz bile vardır, eminim. Efendim, çok büyük evlerde yaşıyorsanız, bir ihtiyacınız olduğunda hizmetçinizi ya da uşağınızı çağırmak için bağırmak yakışıksız kaçacağından, minik gümüş çanınızı şöyle bir çınlatırsınız. Hizmetçiniz ya da uşağınız hemen kapının önünde belirir:
- Buyrun efendim, der. Ne istiyorsanız söylersiniz.

Benim gibi çocukluğunda Heidi'nin maceralarını izleyenler, Heidi'nin evlatlık gittiği evdeki kibar uşak Sebastian'ı  çok iyi hatırlarlar.

21 Mart 2010 Pazar

Komşu Fırın'ın Osmanlı Ekmeği

Geçtiğimiz hafta Komşu Fırın'dan bir ekmek aldım. Bugün Pazar ve hala aynı keyifle yiyorum,  ekmeği henüz bitiremedim. Yeni ürün Osmanlı Ekmeği. Resimde gördüğünüz gibi kocaman bir somun. Kabaca 600-700 gr. gelir. Üzeri irmikle kaplı. İçinde irmik ve zeytinyağı var. Kabuğu çıtır, içi yumuşak ama sünger gibi değil. Dilimleri kocaman. Resimdeki dilimler fazla gözenekli, benim aldığım ekmeğin gözenekleri bu kadar büyük değil. Ekmeğimi kesekağıdıyla birlikte ağzı kapalı bir poşette tutuyorum, hala bayatlamadı. Şiddetle tavsiye ederim. Burada basın bülteninden ürün tanıtımı yapıyormuş gibi oldu ama, gerçekten çok beğendiğim için bu ekmeği tavsiye etmek istedim. Bu dolgun ekmeği yedikten sonra, bakkal ekmeklerinin ya da paketli ekmeklerin bu kadar hafif olması için neden yapıldığını merak ediyor insan...

16 Mart 2010 Salı

Ayakkabılarınızı nerede çıkarıyorsunuz?

Geçenlerde, Türk toplumunun farklı kesimlerinin sosyo-ekonomik statülerinin açılımını yapan bir araştırma paylaşıldı Facebook'ta. Hani reklamverenlerin A, B, C diye gruplandırdığı insanlar var. Gelir düzeyi ve yaşam biçimlerine göre sınıflanıyorlar. Her marka kendini bu grupların bütçeleri ve tüketim alışkanlışklarına göre konumluyor hani... İşte o araştırmanın detaylarını paylaşacağım sizinle. Benim dikkatımı çeken sosyo-ekonomik statünün belirlenmesinde gelir, yaşam standardı, teknoloji kullanımı gibi kriterlerin yanı sıra eve girerken ayakkabı çıkarma alışkanlığı oldu. Ayakkabınızı kapının önünde mi yoksa içeride mi çıkardığınız sosyo-ekonomik statünüzü belirlemede bir kriter oluyor.  Ayakkabılarını yatağa girene kadar çıkarmayanlar bu ölçekte yok, ama öyle insanlar da var. İşte bu ilginç araştırmanın sonuçları:

8 Mart 2010 Pazartesi

Bir Kathryn Bigelow filmi

Bu sene Oscar kazanan filmlerin çoğunu izlemediğim için hiçbir yorum yapamayacağım. Sadece hiç Kathryn Bigelow filmi izlemediyseniz daha önce Tatlı Hayat'ta paylaştığım 8 dakikalık bir filmini tekrar paylaşmak istiyorum. Ödülü bileğinin hakkıyla almış mı almamış mı, en azından bir fikir edinirsiniz. Oscar alamayan District 9 ile ilgili yorumumu buradan, Avatar ile ilgili yorumlarımı da buradan okuyabilirsiniz.

6 Mart 2010 Cumartesi

Pembe haber: Benicio Del Toro, Magnum reklamlarında

 
Hafta sonu içiniz açılsın diye koydum bunu. Benicio Del Toro, Magnum reklamlarında oynayacak. Filmekimi'nde toplam 6 saat Che izlediğimden bu yana bir Benicio Del Toro yazısı yazacağım. Kurtadam'ı izleyeyim de ondan sonra yazayım diye kasmıştım. Ben o yazıyı yazana kadar bununla idare edin. İyi hafta sonları.

2 Mart 2010 Salı

Harcıalem couture olur mu? (*)

 
Ünlü modacı Sonia Rykiel'in H&M için tasarladığı özel koleksiyon geçtiğimiz kışa damgasını vurdu. Moda ile ilintili hemen hemen bütün sitelerde reklamlarını gördük. Şimdilerdeyse Jean Paul Gaultier'nin Target için hazırladığı koleksiyonun tanıtımı dönüyor. H&M de Target da bana göre harcıalem markalar. Peki couture tasarımcıların bu harcıalem markalarla işi ne?

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails