24 Kasım 2007 Cumartesi

27 yıllık kırmızı süveter ve Buy Nothing Day



Geçenlerde Dünya gazetesinde bir haber vardı: "Hayrettin Karaca 27 yıldır aynı kırmızı süveter ile basın karşısına çıkıyor" diye. Haberi aynen aktaramadım ama, Karaca'nın 27 yıldır giyilebilir durumda olduğundan, ısrarla aynı kazağı giyerek, günümüzdeki tüketim çılgınlığına dikkati çekmek amacıyla aynı kazakla fotoğraf verdiği anlatılıyordu.

Bugün Buy Nothing Day. Türkçe söylemek gerekirse Hiçbir Şey Satın Almama Günü. Bir grup sosyal aktivistin 2000 yılında başlattığı bu günün varlığından dün haberdar oldum. Günümüzde yaşanan tüketim çılgınlığı, ihtiyacımızdan fazla satın almamıza ve gereğinden fazla çöp çıkararak çevreyi gereksiz yere daha fazla kirletmemize neden oluyor. Bu satın alma çılgınlığının ne boyutlara geldiğinin altını çizmek için, Buy Nothing Day'de insanlardan hiçbir şey satın almaması isteniyor. Amerika'da Şükran Günü'nü takip eden Cuma günü, mağazaların en yüksek ciro yaptığı günlerden biri olarak biliniyor. Bu nedenle Buy Nothing Day, bu cuma gününe rastlıyor. Avrupa'da ise cumartesi günü alışveriş daha yoğun, bu nedenle Avrupalı aktivistler ertesi gün bu etkinliğin daha anlamlı olacağını düşünerek cumartesi gününü Hiçbir Şey Satın Almama Günü ilan etmişler. Bu yıl, (24 Kasım 2007) bugüne denk geliyor . Haber vermek istedimm...

NOT: Bu sitede sıklıkla lüks tüketim ürünleri, pırıltılı teknolojik aletler, tasarım nesneleri ve lüks seyahatten bahsediyorum. İnsanları lüks tüketime özendirmenin çevreye duyarsız bir davranış olduğunu düşünmüyorum, zira lüks tüketim seçici bir beğeni ile birlikte yürüdüğünden, lüks eşyaların sahipleri tarafından kısa zamanda atık ya da çöpe dönüşme olasılığı düşüktür. Lüks tüketim ürünleri çoğu zaman daha kalitelidir, daha dayanıklıdır. Sahibi ile eşya arasında duygusal bir bağ vardır, lüks eşya iki gün sonra sıkılıp bir atılan, yenisi alınan bir şey değildir. Hayrettin Karaca'nın 27 yıldır eskimeyen kırmızı süveterinin kendi kurduğu Karaca markasının ürünü olduğuna bahse girebilirim. Değilse de zamanının iyi, kaliteli ürünlerinden biridir.

21 Kasım 2007 Çarşamba

"Şarap işi"ne giren girene...



Geçenlerde Mrs. Know It All (Martha Stewart)'ın sarap işine soyunduğunu yazmıştım. Bunu takiben Paul Newman'ın da şarap işine girdiğini okudum. Bugün de Roberto Cavalli'nin şarap işine girdiğini öğrendim. Şarap işine giren girene... Roberto Cavalli bir-iki sene önce de kendi adıyla votka üretmişti. Önümüzdeki yıl Amerika'da satışa sunulacak Cavalli şarapları İtalya'da Toscana bölgesinde Cavalli'nin ailesine bağlarda yetişen üzümlerden yapılacakmış. Şişeleri Cavalli Vodka kadar gösterişli olur mu bilmiyorum ama, etiketleri Cavalli ile özdeşleşen "leopar desen"li olacakmış. Bu bana biraz rahmetli Versace'nin davranış biçmini hatırlattı. O da her yere Medusa başları kondurur, hem rüküş, hem şık, hem havalı şeyler yaratırdı. Vay be... Çılgın fikir ise çılgın fikir, egoysa ego... İtalya böyle bir yer galiba...

18 Kasım 2007 Pazar

Kadınların en çok duymak istediği sözcükler



Medyada sıkça yapılan bir hileye başvurdum bu kez: Dikkat çekmek için kadın, aşk, cinsellik, skandal çağrıştıran bir başlık attım. Şimdi kendi kendinize 'kadınların en çok duymak istediği sözcükler'in ne olabileceğini düşünün...

Siz bir taraftan düşünüp dururken ben de yavaş yavaş konuya girelim: Bu hafta bloguma yeni bir bölüm ekledim: Şimdi Reklamlar adında. Buraya da yeni keşfettiğim (ne yazık ki) StrawberryNet'in reklamlarını aldım. Reklamdan çok para kazanacağımdan değil... Tatlı Hayat okurlarını ayrıcalıklı kılmak için. Efendim, geçenlerde Shiseido'nun bir pudrasını denemiştim. Mağazada, indirimli 67 YTL dediler. İnternette 41 YTL. Üstelik kargo ücretsiz... O pudranın hemen siparişi verildi, yanında bir de rimel, bir şişe parfüm istendi. Şansa bakın ki parfümde promosyon vardı, 98 YTL'ye 100'lük eau de parfum + 200'lük body lotion + 10'luk bir eau de parfum daha... Tabii ki StrawberryNet'te.

Ben yeni keşfetmişim, ama arkadaşlarıma sordum: Meğer iki üç arkadaş siparişlerini birleştiriyormuş. Böylece hep aynı kişinin üzerinden sipariş geçerek hem belli bir limitten promosyon alıyor, hem de her yeni siparişte daha da büyüyen indirim dilimine dahil oluyorlarmış. Postada herhangi bir sorun yaşanmadığını söylediler. Ben de kendi siparişlerimi bekliyorum. Neticeyi bildireceğim.

StrawberryNet'te sadece Shiseido satılmıyor elbette. Türkiye'de yakından tanıdığımız pek çok ünlü markanın yanı sıra, burada olmayan markalar da var.
Cilt bakımı ve kozmetik bölümünde; Anna Sui, Aveda, Biotherm, Borghese, Carita, Cellex-C, Chanel, Christian Dior, Clarins, Cle De Peau, Clinique, Darphin, Decleor, Dermalogica, Elene, Elizabeth Arden, Estee Lauder, Galenic, Gatineau, Givenchy, Guerlain, Guinot, H2O+, Helena Rubinstein, Jurlique, Kanebo, Kinerase, Kose, L'Occitane, La Mer, La Prairie, Lancaster, Lierac, T. LeClerc, MAC, Make Up Set, Max Factor, MD Skincare, Monteil, Murad, N.V. Perricone, Nina Ricci, Orlane, Payot, Peter Thomas, Roth, Philosophy, Rodan + Fields, Shiseido, Sisley, SK II, Sofina, Stendhal, Lancome, Swissline, Ultima, Valmont, Versace, Yves Saint Laurent, Z. Bigatti belli başlı markalar.
Parfümde de aklınıza gelebilecek hemen her marka var. Firmanın iddiası: internette bulabileceğiniz en düşük fiyat garantisi. Dutyfree ile değil ama, Türkiye'deki belli başlı kozmetik mağazalarındaki satış fiyatlarıyla kıyaslayınca "her şey yarı fiyatına". Bir kadın, bu dört sözcükten fazla ne duymak isteyebilir ki?

NOT: Pudra ve rimel 6 iş günü içinde elime geçti. Sipariş verdiğim parfümlerden birinde Christmas nedeniyle biraz daha indirim yapıldığına dair bir e-posta geldi : (
Kısmet...

12 Kasım 2007 Pazartesi

Parti zamanı yaklaşıyor...




Bu hafta doğumgünüm de varken, bunu yazmamak olmazdı...
Fotoğraf neyin ne olduğunu gayet iyi anlatıyor.
Taşırmadan, dökmeden, saçmadan 6 kadeh şampanya doldurmanın en zarif yöntemi: İngiliz Zoe Stanton'ın tasarımı el yapımı kadehlerin 6 tanesi Bouf.com'da 560 Pound. Şerefe, nice senelere...

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails