1 Ağustos 2010 Pazar

Türkiye'ye gönderim yapmayan sitelerden alışveriş yapmak

Yakında altı aylığına Amerika'ya gidecek bir arkadaşımla, orada yaşamanın kendisine pahalıya mal olacağını konuşuyorduk. "Eşe dosta haber ver, parcel forwarding (paket iletisi) yaparsın" dedim. Yani Türkiye'ye gönderim yapmayan internet sitelerinden alışveriş yapanların Amerika'daki posta adresi olarak çalışır ve harçlığını çıkarırsın demek istedim. Böyle bir iş modeli var çünkü...


İnternette görmüştüm. Amerika'da bazı kişiler veya şirketler sizin adınıza internet siparişlerinizi kabul ediyor ve size postalıyorlar. Ödemeyi siz buradan yapıyorsunuz, alışverişiniz onların Amerika'daki adreslerine teslim ediliyor (çünkü Amerika dışına gönderim yapmayan çok fazla site var, teslimat adresi olarak o adresi yazıyorsunuz). Onlar da paket geldiğinde kargo ücreti ve komisyon karşılığında size yolluyor.

İlk başta pek akıllıca gelmeyebilir. Satın aldığınız mal için önce Amerika içi 10-15 USD kargo ödeyeceksiniz, sonra da oradan buraya tekrar kargo ve komisyon ödeyeceksiniz. Alışveriş başına 40-50 USD fazladan kargo ücretiniz olacak. Evet, 150 USD'lik bir çift ayakkabı alıyorsanız öyle; fakat bir tasarımcı giysisini yarı fiyatına alıyorsanız veya 2.000 USD'lik çanta siparişi veriyorsanız gerçekten çok büyük kolaylık.

Türkiye'de şu anda bir günlük indirimli marka e-ticareti işine girme furyası var. Limango, Markafoni, Trendyol, VIPdükkan gibi siteler "private shopping" adı altında e-outlet'cilik yapıyor. Siz de biliyorsunuz ki bu sitelerden iyi bir şey almak neredeyse imkansız. Ya numarası/bedeni yok ya da katalog ürünleri çok eski ya da zaten outlet mağazada da o fiyata satılıyor. Kendi adıma, en sevdiğim kozmetik markası Shiseido'nun indirimlerini takip ediyorum ve indirimde bize sunulanlar, şu anda üretimden kalkmış olan "The Make Up" serisi. Bayat veya bozuktur demiyorum ama serisi yok, raf ömrü bitmiş ürünler, bunu çok iyi biliyorum. Bu mudur yani? Bu kadar e-posta, Facebook, Twitter aktivitesi bunun için mi? Neyse, bu kadar lafı yerli e-ticaret sitelerinin "private shopping"in Amerikalı örnekleri Ideeli veya Beyond the Rack gibi gerçekten arzu nesnesi olan ve mağazalardan asla o fiyata alamayacağımız ürünleri sunamadıklarını anlatmak için söyledim. Bilenler bu gibi sitelerden veya Net-A-Porter gibi sitelerden Türkiye'de mağazası olmayan modacıların kıyafetlerini çok iyi fiyatlara alıyorlar. Parcel forwarding (paket iletme) hizmetlerini de bunun için kullanıyorlar.

Citibank bir süredir Globe Shopper Turkey diye bir hizmetin tanıtımını yapıyor. Bu site, üyelerinin NY Long Island'da bir depoyu Amerika adresi olarak bildirmesini sağlıyor. Siz Türkiye'den kendi kredi kartınızla alışveriş yapıyorsunuz ve teslimatın bu depoya istiyorsunuz. Buraya gelen paketiniz isterseniz hemen, isterseniz başka alışverişlerinizle birleştirilerek (birleştirilip yeniden paketlenerek paket ebadı küçültülüyor, daha az kargo ödüyorsunuz) size gönderiliyor. UPS ve Fedex kullanılarak size yollanan paket 2 veya 3 gün içinde elinizde oluyor. Ben bir ayakkabı kutusu için hesap yaptım 43 USD kargo bedeli çıktı. Yukarıda da yazdığım gibi, 150-200 USD'lık bir ayakkabı alışverişi için akla yatkın değil fakat bir ayakkabı kutusu büyüklüğünde kozmetik alışverişi yapmışsanız kendinize, annenize, kızkardeşinize... herkese yetecek kadar çok şeyi bu büyüklükte bir kutuya sığdırabilirsiniz. Mesela Sephora'dan bir kutu dolusu neler neler alabileceğinizi düşünün... Türkiye'deki Sephora'nın Amerika'daki Sephora'larda satılan bir çok markayı getirmediğini ve getirdiklerinde de newsletter'lardaki indirimleri asla yapmadığını hatırlayın (resim olarak Sephora'nın newsletter'ından bir indirimin duyurusu örneğini koydum). Bence paket iletimi faydalı bir hizmet. Aklınızda bulunsun, lazım olursa kullanırsınız...

NOT 1: PR şirketlerinin yeni gözdesi blogger'lar. Blog yazarlarının, kendi ürünlerini tanıtmaları için epey ısrarcı davranıyorlar. Blog bir iletişım aracıysa, markaların bu aracı kullanmak istemeleri çok normal. Fakat yukarıdaki yazı Citibank'ın veya bir PR şirketinin isteği üzerine yazılmadı. E-ticaret benim ilgi alanım ve bu blogun konusu olduğu için yazıldı. Önümüzdeki hafta bir PR şirketinin davetlisi olarak katılacağım bir etkinlik olacak. Bu gibi konuları blogumun içinde ayrı bir tab açarak yazıyor olacağım.

NOT 2: Amerika'da bazı kişiler sizin adınıza mağazalardaki indirimleri takip ediyor, bekleme listelerine yazılıyor, istediğiniz ürünü satın alıp size yolluyor. Bu kişilere "personal shopper" deniyor. Bunlarla ilgili ayrı bir yazı yazmayı planlıyorum.

1 yorum:

tugrul dedi ki...

citibank musterisi olarak tek yapmam gereken citi kartimla istedigim urunlerin siparisini vermek oldu. amerikayi ayagima kadar getiriyorum, herkese tavsiye ederim.

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails