29 Nisan 2007 Pazar

Panini nedir, ne değildir?


Nişantaşı'na yaz geliyor. İmkanı olan bütün kafeler kapı önüne masa atarak yaz bahar aylarının güzel havasından müşterilerinin istifade etmesini sağlamaya çalışır. Haziran sonuna doğru okullar kapanınca, bütün müşteriler Bodrum, Çeşme ya da Boğaz'da olacağından, güzel hava sezonu tam da şu günlerdir.

Milli Reasürans Çarşısı'na geçtiğimiz haftalarda açılan Aşşk Cafe, Boğaz'a şube açmak yerine, Kuruçeşme'den sonra Nişantaşı'na taşınarak ilginç bir girişim örneği gösterdi. Neyse, görünüşe göre "iyi yere dükkan açma" avantajından yararlanacak, "iyi iş yapacak"...

Aşşk Cafe, normalde gidip birşeyler yemek-içmek için tercih edeceğim yerlerin başında gelmez. Kuruçeşme'deki yerini de şirinliği ve deniz kenarı olmanın cazibesi olmasa, çekilmez bulurum. Lüzumsuz pahalı ve şöhretinin hakkını veremeyen bir yerdir benim için. Geçen gün arkadaşım Şule Uslutekin telefonda "Aşşk Cafe'de oturuyoruz" deyince, ben de yanlarına gittim. Ve bu yazıyı yazmama neden olan paniniyle tanıştım (?!). Mönüdeki sandviçler hanesinden "mozzarella ve domatesli panini"yi seçerken tereddüt etmemiştim ve hayalimde resimdeki gibi bir panini yemek vardı. (Martha Stewart'ın sitesinden aldım resmi, resimdekinde jambon da var, benim ısmarladığımda yoktu...)

Yirmi dakika-yarım saat kadar bekleyip "sandviçim hala hazır olmadı mı?" diye iki defa sorduktan sonra, kare porselen tabakta düdük gibi, minnacık bir sandviç geldi. Bildiğimiz büfe tipi sosisli sandviç yapılan ekmekte... Tost makinesinde ısıtıldığı için iyice yassılmış ve küçülmüş, yumuşak bir ekmek olduğu için adeta ezilmişti. Garsona "bunu panini ekmeği olduğundan emin misiniz?" diye sorduğumda gayet emin bir şekilde "evet, iyice ısınması ve peynirin erimesi için makinede beklettik, onun için geç geldi" dedi. Tecrübelerim bu noktadan sonra garsonlarla tartışmamak gerektiğini söylüyor. O dakikada büfe tipi sandviç ekmeğine tost makinesinde yapılan işkenceyi görmezden gelmek, iyice eridiği için tanınmaz hale gelmiş o peynirin mozzarella olduğunu varsaymak ve hayal kırıklığınıza 11 lira ödeyerek "Aşşk Cafe'de ne güzel yedik, içtik. Bu nezih mekanda bulunmaktan çok mutluyum" gülümsemesiyle yemeğe devam etmekten başka yapacak bir şey yoktur. Çünkü "ama panini ekmeği böyle olmaz ki..." diye mızmızlanacak olsam, Şule beni azarlar ve "sipariş vermeden önce sorman gerekirdi" der.

Geçmişte, adı Panini olan bir restoranın pazarlama ve iletişim sorumlusu olarak çalışmış biri olarak, garsona "panini ekmeği nasıl bir şey?" diye sormama da bu konuyu Şule ile tartışmama da gerek yok. Panini ekmeği (aslında ciabatta tipi ekmek kullanılır) aşaği yukarı resimde gördüğünüz gibi bir şeydir. İtalyanca'da "pane" ekmek demektir, "panino" küçük ekmek somunu (sandviç ekmeği) anlamına gelir. Panini ise, "paninoyla yapılan sandviç(ler)" için kullanılan, panino'nun çoğulu bir kelimedir. İtalya'da bizdeki büfeler gibi ekmek arasına peynir, domates, jambon vb. konarak (ısıtarak ya da ısıtmadan) panini yapan yerler çok popülerdir. Ciabatta (çabata diye okunuyor) ekmeği de beyaz undan ve mayalı hamurdan yapılan, ev yapımı ekmekler gibi kalın ve kıtır bir kabuğu olan bir ekmek türü. Marketlerde iri somun halinde satılıyor, sandviç yapılacaksa küçük (bazen de uzun) somun halinde olabiliyor. Asla ve asla sünger gibi kabuksuz ve tost makinesinde ısıtılırken ezilmiş halde olmuyor. Aşşk Cafe'nin aşçısına, işletmecisine ve tüm paniniseverlere hatırlatmak istedim...

NOT: İsteyenler Martha'dan daha farklı panini fotoğraflarına ve tariflerine göz atabilir.

1 yorum:

Adsız dedi ki...

Panini denemedim bu güne kadar Aşşk Kahve'de ama Aşşk-ın Dili sanviçini her zaman çok başarılı bulmuşumdur.

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails