16 Mart 2010 Salı

Ayakkabılarınızı nerede çıkarıyorsunuz?

Geçenlerde, Türk toplumunun farklı kesimlerinin sosyo-ekonomik statülerinin açılımını yapan bir araştırma paylaşıldı Facebook'ta. Hani reklamverenlerin A, B, C diye gruplandırdığı insanlar var. Gelir düzeyi ve yaşam biçimlerine göre sınıflanıyorlar. Her marka kendini bu grupların bütçeleri ve tüketim alışkanlışklarına göre konumluyor hani... İşte o araştırmanın detaylarını paylaşacağım sizinle. Benim dikkatımı çeken sosyo-ekonomik statünün belirlenmesinde gelir, yaşam standardı, teknoloji kullanımı gibi kriterlerin yanı sıra eve girerken ayakkabı çıkarma alışkanlığı oldu. Ayakkabınızı kapının önünde mi yoksa içeride mi çıkardığınız sosyo-ekonomik statünüzü belirlemede bir kriter oluyor.  Ayakkabılarını yatağa girene kadar çıkarmayanlar bu ölçekte yok, ama öyle insanlar da var. İşte bu ilginç araştırmanın sonuçları:

SOSYOEKONOMİK STATÜ ÖLÇEĞİ

A GRUBU (Toplam nüfusun % 1.1'i)

  • Genel nüfusun içinde çok azlar, büyük ölçüde ya tek başına yaşıyorlar ya da 2 kişiler.
  • Bu grup, en az iki kuşak mutlak bir biçimde eğitimli, hem de çok iyi eğitimli.
  • Yarıya yakını çocuksuz.
  • Oturduğu eve sahip olma oranının en düşük olduğu grup.
  • Evlerinde konfor standartları var. Salonda zemin parke ve ev avizeyle aydınlanıyor.
  • İleri teknoloji ürünlerini tercih ediyorlar.
  • Araç sahipliği çok yüksek.
  • Evin alışverişini kadın yapıyor.
  • Hazır yiyecekler, dondurulmuş gıda maddeleri, dilimlenmiş ekmek gibi farklılaşan talepleri var.
  • Cep telefonu kullanma oranı yüzde 96, ev telefonu ise yüzde 78.
  • Üçte ikisinde bilgisayar var, ücretli TV yayınlarını tercih ediyorlar.
  • Borçlanmaktan korkmuyorlar, kredi kullanıyorlar.
  • Ayakkabılarını büyük ölçüde (yüzde 74) kapının önünde bırakmıyorlar.
  • Bu grubun tamamı gazete okuyor.


B GRUBU (% 9.1)

  • İdeal aile 4 kişiden oluşuyorsa B grubu büyük ölçüde bunu yakalıyor.
  • Eğitim profili, A grubunun bir kuşak öncesini andırıyor.
  • Çocuksuz aile sayısı çok az.
  • Oturdukları eve sahip olma oranı A'dan biraz yüksek.
  • Salonun zemininde parkenin yanı sıra marley de var. Salonda avize çoğunlukta, ama çıplak ampul de var.
  • Dayanıklı tüketim ürünlerine olan talep A grubuna neredeyse özdeş.
  • Yarısının özel binek aracı var.
  • Tüketim mallarında eve ne alınırsa alınsın, alışveriş sorumluğu annede.
  • Açık gıda maddelerini az da olsa kullanıyorlar, ancak açık temizlik maddelerine talepleri düşük.
  • Herkesin cep telefonu (yüzde 96) var, hatlı telefon daha az.
  • Yüzde 50'sinin bilgisayarı var, üçte biri ücretli TV abonesi.
  • Bu grup da bankaya borçlanmaktan fazla korkmuyor.
  • Yüzde 50'sinin evinin önünde ayakkabılar çıkarılıyor.
  • Büyük çoğunluk gazete okuyor.


C1 GRUBU (% 18.9)

  • B grubuna çok benziyor. Yarıdan fazlası 3-4 kişilik aile.
  • Bu grupta üniversite eğitimi, ebeveynler için gündemden kalkıyor.
  • Bu grupta üçte iki oranında 1-2 çocuk var, kalan kesimde çocuk sayısı artıyor.
  • Konut sahipliği oranı artmaya devam ediyor.
  • Salonda parke azalıyor, şap bile var. Avize oranı üçte bir, geri kalanı çıplak ampul kullanıyor.
  • Dayanıklı tüketim ürünleri kullanımında üst iki gruptan (A-B) büyük farklılık göstermiyor.
  • Yarıya yakını araç sahibi. Önemli ölçüde araçlarını ikinci el alıyorlar.
  • A ve B'ye oranla alışverişte babanın sorumluluğu anneye yaklaşıyor.
  • Yüzde 50'si açık gıda kullanıyor. Temizlik ürünlerinde bu oran üçte ikiye iniyor.
  • Çok büyük ölçüde (yüzde 89) cep telefonu kullanıyorlar. Hatlı telefon oranı da (yüzde 82) yüksek.
  • Beş aileden birinde bilgisayar var.
  • Banka kredisi kullanımında tedbirliler.
  • Üçte ikisinin evinde ayakkabılar kapı önünde çıkarılıyor.
  • Dörtte üçü gazete okuyor.


C2 GRUBU (% 31.6)

  • Hanede yaşayan insan sayısı genelde 4 ve üstü.
  • Aile reisi ve eşinin eğitimle bağlantısı ilkokulla noktalanıyor.
  • Çocuk sayısı C1'e benzer, ancak 3-4 çocuk oranı daha yüksek.
  • Konut sahipliği C2, D ve E gruplarında aynı: yüzde 65.
  • Salon zemininde şap ve rabıta ağırlıkta. Avize kullanımı beşte birin altında.
  • Yarısı, tek kapılı buzdolabı kullanıyor. Bulaşık makinesi çok düşük oranda var.
  • Üçte birinin aracı var ve çoğu ikinci el.
  • Alışverişte anne ve baba eşitlenmiş durumda.
  • Gıdada daha çok açık ürünler kullanılıyor. Açık temizlik ürünleri kullanımında da dikkat çekecek bir oranda artış var.
  • Cep telefonu sahipliği çok yüksek. Normal ev telefonu ise biraz daha fazla (yüzde 82).
  • 10 aileden birinde bilgisayar var, neredeyse tamamı çatı anteni kullanıyor.
  • Az sayıda ailenin tasarruf hesabı var, kredi kullanımı oranı dörtte bir.
  • Ayakkabılarını kapı önünde çıkarıyorlar.
  • Yarıdan fazlası gazete okuyor.


D GRUBU (% 28.5)

  • Yüzde 50'si ya 5 kişilik ya 6 ya da daha fazla nüfusa sahip aileler.
  • Üçte ikisinde çocuk sayısı 3-5 ya da 6 ve üstünde.
  • Üçte ikisi ev sahibi, 10'da birinin ikinci evi var ve ev bu kentte.
  • Dörtte birlik kesimin salonlarında şap ve rabıta var. Avize çok az, çıplak ampulle aydınlatma çok fazla.
  • Dayanıklı tüketim ürünlerinde bulunabilirlik oranı hâlâ yüksek ancak yeni teknoloji ürünleri çok az.
  • Araç sahipliği oldukça (yüzde 17) az ve bir bölümü ticari.
  • Alışverişte kadın hâlâ var, ama erkek ağırlığı belirgin olarak hissediliyor.
  • Gıda ve temizlik ürünlerinde açık olanlar tercih ediliyor.
  • Cep telefonu sahipliği oranı üçte iki, hatlı telefon oranı yüksek.
  • Yüzde 13'ü bankadan kredi kullanıyor, bunun da çoğu ev kredisi. Menkul kıymetlere talep az.
  • Ayakkabılar kapı önünde çıkarılıyor.
  • Üçte biri gazete okuyor.


E GRUBU (% 10.8)

  • Bu grup kalabalık ailelerden oluşuyor.
  • Üçte birinin çocuk sayısı 6'dan fazla.
  • En yüksek konut sahipliği oranı D ile birlikte bu grupta.
  • Şap, en yaygın zemin malzemesi, çıplak ampul de vazgeçilmeyen aydınlatma aracı.
  • Yüzde 90'ında buzdolabı var ve çoğunlukla tek kapılı. Dayanıklı tüketim ürünlerinin çoğu ikinci el.
  • 10'da 1'inin aracı var ve bunların çoğu ikinci el.
  • Alışverişi öncelikle baba sonra anne yapıyor. Alışverişe çocuklar da katılıyor.
  • Gıda ve temizlik ürünlerinde her zaman açık malzemeler alıyorlar. Temizlik ürünlerinin en az kullanıldığı grup. Üçte biri dişlerini fırçalamıyor.
  • Bakkal ve semt pazarı, en çok alışveriş yaptıkları yerler. Marketlere nadiren gidiyorlar. Satın almaların yarısı veresiye.
  • Yarıdan fazlasının cep ve ev telefonu var, ama bilgisayar ve videoları yok.
  • Çok düşük oranda, o da kredi ihtiyacı dışında bankayla hiç işleri yok.
  • 5'te biri gazete okuyor. Dergi alacak ne paraları var ne de moralleri.

Yorumlarınızı bekliyorum.

3 yorum:

Adsız dedi ki...

A grubu sosyo ekonomik düzeye sahip olanların (aykkabılarını dışarıda çıkarmayanlar) rota virüsünden haberleri yok galiba?

Cafe Aroma dedi ki...

Çok ilginç sonuçlar. Ayakkabı konusuna gelince, biz de ayakkabımızı içeri girip hemen orda paspas üzerinde çıkarıyoruz. Bilmem ki apartman içinde ayakkabı çıkarmak ve onu orada bırakmak veya elle henüz sıcakken kaldırmak zorunda olmak bana itici geliyor.

Nahide Mutlu dedi ki...

Araştırmanın giriş yazısında, kategoriler oluşturulurken kültürel göstergelerin son yıllarda daha ağırlık kazandığından bahsediliyordu. Sanıyorum ileriki yıllarda tuvalet ve tuvalet kağıdı kullanımı da sorulacak insanlara. Çünkü şehirleşme hızımız artıyor. Şehirleşmek refah artışı sağlar ya da sağlamaz ayrı konu ama, zorunlu olarak bir yaşam biçimi değişikliğini gerektiriyor. İşte bu yaşam biçimi değişikliğine ne derece uyum sağladığımız sosyo-ekonomik statümüzü belirleyen etkenlerden biri oluyor. Tuvalet ve tuvalet kağıdı kullanımı da bunlardan biri bence.

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails