24 Mart 2008 Pazartesi

İnsanlar neden kalpazan olur?


Hafta sonu yaşadığım bir olay, bana "insanlar neden kalpazan olmasın ki?" dedirtti. Bu blogun konusu olmamakla birlikte, vatandaşlık görevim olduğunu düşündüğümden okuyucularıma duyurmak istedim:

Perşembe akşamı cep harçlığı, Cuma akşamı da ihtiyacım olan yüklüce parayı Levent Poll Center önündeki Garanti Bankası ATM'inden çektim. 20'lik ve 50'lik banknotlar halinde... Cuma akşamı toplu paradan 50'likler halinde ödeme yaptım. Geriye birkaç 20'lik ve 50'lik kaldı. Cumartesi günü alışveriş yaparken esnaf 20'liklerden birinin sahte olduğunu söyledi. Hafta sonu bankadan hiçbir yetkili ile konuşamadım. Polisi aradım, o bölgedeki karakolu aramamı söylediler.

Pazartesi günü Garanti Bankası'nın operasyon merkezini aradım. Serdar Güleryüz Bey asla ve katiyen bankamatiklerde sahte para bulunmadığını söyledi. Kim olduğumu, parayı nereden çektiğimi, kaç sahte banknot olduğunu falan hiç sormadı. Bu konuda ne yapmak istiyorsam, yapmamı ima etti ve görüşme bitti.

Gültepe Polis Karakolu ise, parayı şahıstan almadığım için yapabilecekleri hiçbir şey olmadığını ve istiyorsam Şişli Adliyesi'ne gitmemi söyledi.

İşyerinde arkadaşlarım "Parayı bankadan aldığın ne malum? Hiçbir yere varamazsın" dedi.

İki gün boyunca sadece bankadan çektiğim 20'lik ve 50'lik banknotlar cüzdanımdaydı. Başka yerden para çekmedim, başka kimseden para almadım. Ufak tefek harcamalarımda para üstü olarak 5 ve 10'luk banknot aldım. O banknotlar arasında sahte para yoktu. Bu nedenle sahte 20'liğin ATM'den çekilen paranın içinden çıktığına eminim.

Bu meselede, sahte 20'lik nedeniyle hiçbir yerden hiçbir hak iddia edemeyeceğim. Meseleye benim açımdan bakacak olursak, "Allah kahretsin, bir sinema parası zayi oldu" diyeceğim, konu kapanacak.
Meseleye banka açısından bakacak olursak, "Bizde asla sahte para olmaz, çok sıkı kontrol ediyoruz. Vatandaş yalan söylüyor (kibarcası 'yanılıyor')" diyecekler, konu kapanacak.
Meseleye polis açısından bakacak olursak, "Ortada suçlu yok, varsa da üst makamdan bize talimat verilmedikçe yapacak bir şey yok" diyecekler, konu kapanacak.

Bu durumda insanlar neden kalpazan olmasın ki? Marifet büyük miktarda sahte para basıp piyasaya parça parça sürmek.


ÖZET: Benim mızmızlanmamı boşverin, bankadan çektiğiniz parayı bile kontrol edin. Sahte paraların rengi biraz daha soluk, yanardöner renkleri bozuk ve kağıdı fazlaca kaygan. Hikayemi duyan kişilerin, bana anlattıkları arasında şu hikayeler var: Taksiye bindiğinizde şoföre 20'lik ya da 50'lik uzatıyorsunuz, "bu para eksik", "bozuk yok mu?" vb. bahane ile size çaktırmadan başka bir banknot veriyor. İndiğinizde (epey sonra) şoförden aldığınız paranın sahte olduğu anlaşılıyor.
Bir diğer hikaye ise bankada memurların gözünden kaçan sahte paralar, sorumlusu memur olacağından ve maaşından kesileceğinden, (memurlararası örnek bir dayanışma ile) çaktırmadan ATM'lere yerleştiriliyormuş. Ne kadar az miktarda olursa, fark edilmesi o kadar zor oluyormuş.
Aman gözünüzü dört açın...

Hiç yorum yok:

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails