5 Temmuz 2008 Cumartesi

EBay'in başı fena halde belada (mı?)

İnternet dünyada yavaş yavaş yaygınlaşmaya başladığında, tüm dünyanın gözü, adı öne çıkan birkaç siteye çevrilmişti: Amazon ve EBay gibi... Amazon internet üzerinden kitap satıyordu, dünyayı ayağımıza getiriyordu, yok yoktu... Ebay ise, açık arttırma usulüyle birilerinin birşeylerini ikinci el fiyatıyla kolayca satabilmesini sağlıyordu. Ucuza bir şey arıyorsanız bakacağınız ilk yer EBay idi. Size hediye edilen Hermes çantayı beğenmediyseniz (çıldırdınız mı?), mağaza fiyatının çok altında bir açılış fiyatıyla açık arttırmaya koyup, kapanın elinde kalmasını sağlayabiliyordunuz mesela. Bir süre sonra "taklit değil imitasyon"cular bu kolay satış yöntemini keşfetti. Nerede üretildiği malum, aslının tıpkısı marka çantalar, cüzdanlar EBay'de cirit atar oldu. Bunun çok benzeri siteler çoğaldı. Türkiye'de sanal açık arttırma sitelerinin en bilineni Gittigidiyor gibi...
Bugüne kadar EBay'den hiçbir şey almadım ama Gittigidiyor ile ilgili tecrübelerim var. Onun için çekinmeden yazabilirim. ALL alışveriş dergisini hazırlarken, alternatif alışveriş kanallarını test etmek için birkaç açık arttırmaya katıldım. Birkaç yıl öncesinin 10 YTL'sine bir LV ajanda aldım. Bu, inanılmazdı. Paketim geldiğinde kurallar gereği hemen açıp, içini kontrol edip, beğenmediğim bir şey varsa iade etmem gerekiyordu. Paketi açtım. Ajanda sahteydi. Sahte deri değildi ama sahte Louis Vuitton idi. 10 YTL için tekrar kargo ve paket yapmaya üşendim. Zaten ürünün sayfasında Louis Vuitton ajanda yazmıyordu. "Harika, şahane, komple deri LV ajanda" türünden ifadeler vardı. Fotoğraflardan da bende gercek olduğu izlenimini yaratmıştı. Ama mağazasından almadığım 10 YTL'lik bir şeyin orijinal olmasını bekliyorsam, bu benim biraz saf (!) olduğum anlamına gelirdi. Gerçi benim saf olmam, Gittigidiyor'daki satıcıların sahte ürünler sattığı gerçeğini değiştirmezdi. Neyse, siteyi test edip sonucu aldığımıza göre, konu kapanabilirdi. Zaten ajandayı bir arkadaşıma verdim. Taklit maklit demedi, büyük bir memnuniyetle kabul etti. Bu durumdaki onlarca Gittigidiyor alışverişçisi sayesinde sitenin binlerce müşterisi oldu ve sonunda EBay bu siteyi satın alarak, Türkiye'de bu isimle satış yapmaya başladı.

EBay ya da Gittigidiyor gibi siteleri dikkatle incelerseniz, satıştaki yüzlerce ürünün satıcılarının 5-10 kişi olduğunu hemen farkedersiniz. Bir insanın satılık ikinci el kaç tane LV ya da Prada çantası olabilir ki? Üstelik hepsi orijinal(?!) ambalajında... Tabii Etiler ve Nişantaşı pasajlarını dolaşanlar durumu çok iyi bilir. İki tip satıcı için sanal mağazadır burası. Birincisi bu pasajlarda dükkanı olan, markaları Singapur, Hong Kong gibi vergi avantajıyla daha ucuza alınabildiği yerlerden bavulla toplayan satıcılar. Ikincisi de ya Türkiye'den ya malum yerlerden "taklit değil imitasyon" ürünler toplayıp satan satıcılar. Birincilerden belli bir grup müşteri memnundur, ratingleri yüksektir ve güvenilir satıcı kategorisinde yer alırlar. İkincilerden de başka bir grup müşteri memnundur. Onlar da güvenilir satıcı kategorisinde yer alır.

Bambaşka bir satıcı türü var ki, hikayesi dillere destan. Geçenlerde gazetede haber olan Michael Tonello gibiler, arzu nesnesi haline gelen bir ürünü (Hermes Birkin modeli çanta) uyanık davranıp gerçek fiyatına satın alıp, açık arttırmada mağaza fiyatının çok üzerinde satıyordu. Birkaç yıl boyunca onlarca çanta sattıktan sonra, numarası ortaya çıktı ve tabir caizse Hermes mağazalarına adımını atması bile yasaklandı. Elbette lüks markaların mağaza dışında satılması, markaların ticari itibarına gölge düşürdüğü gibi haksız rekabet yaratıyordu. Uzun zaman kabul etmek istemese de EBay de, sahte ürün satışında önemli bir dağıtım kanalı haline gelmişti. Bu konuda markaların açtığı davalarda EBay, "satıcı olmadığını, sadece yer sağlayıcı olarak hizmet verdiğini" söyleyerek kendini savundu. Bünyesinde pek çok ünlü markayı barındıran Louis Vuitton Möet Hennessy (LVMH)
EBay'e savaş açanların başında geliyordu. Nihayet dava geçtiğimiz günlerde sonuçlandı.
Fransız mahkemesi, EBay'in yer sağlayıcı değil, satıştan komisyon aldığı için doğrudan aracı satıcı (broker) olduğuna karar verdi. LVMH grubuna da verdiği zarardan dolayı 63 Milyon USD ceza ödemesi gerektiği de mahkeme kararları arasındaydı. Aynı gün EBay'in borsadaki hisseleri düştü. Galiba EBay'in başı fena halde belada... Zira sırada L'Oreal, Tiffany&Co gibi markaların açtığı davalar da var. Üstelik Fransa dışında açılan ve sonuçlanmamış davalara örnek olabilecek bir karar da çıkmış oldu. Bakalım bundan sonra e-ticaret siteleri neler yapacak?


NOT: Bu davayla doğrudan ilgisi yok ama, tüketiciye internetten bir şey satmak, kanunlarımızda uzaktan satış denen kavramın kapsama giriyor. Uzaktan satışta satılan malın tüm özelliklerinin detaylı biçimde anlatılması ve alıcının da tüm satış koşullarını kabul ettiğini bildiren sözleşmeyi imzalaması gerekiyor. İnternette "koşulları kabul ediyorum" diyerek tıkladığınız sözleşmeleri, "tümünü görüntüleyemedim", "bende pop-up ekran çıkmadı", "sözleşme 30 değil 20 maddeydi" vb. gerekçelerle inkar edebilirsiniz. Şu sıralar Türk e-ticaret sitelerinin en büyük problemlerinden biri bu. Alıcıya mobil imzayla sözleşme imzalatarak kendilerini garanti altına almaya çalışıyorlar. Aman derim! Hiçbir satış sözleşmesine iyice okumadan imza atmayın. Çünkü mobil imza, kanuna göre gerçek imza ile eşdeğer.

NOT 2: Bloguma adını vermeden yorum yazan ve Gittigidiyor.com'a sataştığımı düşünen okuyucuma, bu yazının EBay'in ceza aldığı haberi üzerine görüşlerimi ve tecrübelerimi paylaşmak üzere yazılmış bir metin olduğu notunu yazmak istedim. İnternette içerik sağlayan herkes (ben de dahil), yayınlanan içeriğin yasalara ve genel ahlak kurallarına uymasından sorumludur. "Elimizde değil", "denetleyemiyoruz", "önleyemiyoruz" türünden bahaneler olamaz. Kötü niyetli içerik yazan kullanıcılar yüzünden kapanan veya yasal mercilerle sorun yaşayan forum sitelerinin editörlerinin sıkıntılarını hatırlayalım.

1 yorum:

Adsız dedi ki...

Çok ilginç...Gittigidiyor'u yapan arkadaşlar gibi siz de İTÜ Mimarlık 94 mezunsunuz. Acaba tanıyor musunuz bu arkadaşları?
Bu siteye ön yargınız o yüzden mi yoksa?
Lütfen şunu iyi bilin ki, bu siteyi yapanlar, orada sahte ürün satılsın da para kazanalım diye yapmıyorlar. Hatta olmaması için çok da fazla çaba sarfediyorlar. Ayrıca bu tür durumları onların ayırtetme özelliği bulunmuyor. Ancak sizin gibi kullanıcılar ayırt edip siteye bildirebilirler. Eğer o zaman konu ile ilgili bir ilerleme gerçekleşmiyorsa site sahiplerine söversiniz. Fakat oradaki art niyetliler yüzünden bu kadar zor şartlarda böyle bir projeyi gerçekleştirmiş olanlara saldırmanın iyi niyetli bir hareket olduğunu düşünmüyorum. Ama klasik Türkiye durumu...

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails