22 Temmuz 2008 Salı

Vişneli, limonlu, lale şeklinde nostaljik dondurma


Büyükada'ya ne zaman gitsem, başka bir şehre gitmiş gibi hissederim. Hatta başka bir ülkeye... Büyükada ve komşuları, İstanbul'a hem yakın hem uzak konumlarıyla, bambaşka bir yaşam kültürünü geliştirmeyi başarmış. Adada motorlu araçların yasak olmasını falan kastetmiyorum. Herşeyin pahalı, kıt ve "öyle" olmasının kabullenilmiş olmasını kastediyorum. Mesela adada tek bir fırın varsa (ikinci bir fırın açılsa, fırıncılardan biri aç kalabilir zira) ve saat 16.00'dan sonra simit çıkarmıyorsa, "o saatten sonra simit yenmeyeceği"nin öylece kabul edilmesini... Adada olunca, çoğu şeyi "öyle" yapmaktan başka pek fazla seçenek yok galiba...

Geçen hafta Büyükada'daydık (Sevgili Güliz Canbaz ile). Adanın çarşıya yakın sokaklarından geçerek, turistlerin olmadığı bir yerlere varmaya çalışırken, 12-13 yaşlarında bir delikanlının üç tekerlekli ahşap bir arabada dondurma sattığını gördük. Hani her köşe başında Algida dondurma satılmadığı, çocukların dondurmayı ancak lunaparklarda ya da kasaba panayırlarında falan gördüğü zamanlardaki arabalardan biriydi (İzlemedim ama, Dondurmam Gaymak filmindeki gibi). Vişneli, limonlu, kavunlu, kaymaklı, çikolatalı ve çilekli dondurma çeşitleri arasından seçim yaptık. Resimde benim vişneli ve limonlu dondurmamı görüyorsunuz. Delikanlı, yassı bir dondurma kaşığıyla biraz acemice, ama özene benzene külahı parça parça dondurmayla doldurdu. Külah sonunda lale şeklini aldı. Gözüme çok eğlenceli göründü... Dondurmanın tadı ise daha çok sorbeye benziyordu. Özellikle limonlusu. Güliz'e çocukluğunun Bursa'sındaki dondurmacıları hatırlatmış. Bana Sicilya'daki kafelerde espresso ile verilen limonlu- portakallı sorbeyi hatırlattı. Yaşasın nostalji!..


NOT: Şahane sorbet tarifleri için şahane bir blog: FXCuisine

1 yorum:

Adsız dedi ki...

dunyanin en iyi dondurmacisi buyukada da! seftali dondurmada cok guzel olio.

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails