30 Ekim 2008 Perşembe

Tatlı hayatın sonu: Nur topu gibi bir krizimiz oldu!


Geçen hafta, Diyarbakır 1. Sulh Ceza Mahkemesi'nin kararıyla Blogger.com'a erişimimizin engellenmesi ve binlerce blog gibi Tatlı Hayat'a da erişemez olmamız, bu yazıyı yazmamı erteledi. Son bir aydır ekonomik krizle yatıp kalktığımız için,kriz tecrübelerimi ve gözlemlerimi Tatlı Hayat okurlarıyla paylaşmak istiyordum.

Aslında erişimin engellenmesi bahane. 2001 krizinin etkilerini yaşamış, paranın varlığı ve yokluğu kavramlarına fazlasıyla kafa yormuş biri olarak, bir mini rehber hazırlamak istiyordum. ... ama nerdene başlayacağımı bilemedim. Evet, toparlayabilirsem: Ekonomik Krizden Korkanlar ve Korkmayanlar İçin Tatlı Hayat Rehberi


Ekonomik kriz nedir?


Ekonomist değilim. Hatta üniversitede de hiç ekonomi dersi almadım. O nedenle ekonomik krizin tanımını yapmak bana düşmez. Ekonomik kriz dendiğinde, piyasalarda doların ya da borsanın inip-çıkması dışında büyütülecek pek bir şey göremediğinizi, insanların neden bunu bu kadar abarttığını mı söyleyeceksiniz? O zaman sizin anlayacağınız dilden bir ekonomik kriz tarifi yapabilirim.

1. Ekonomik kriz deprem gibi bir şey değildir. Yani bir gecede hayatınızı yerle bir etmez (Ona başka bir şey deniyor, devalüasyon mu ne...). Daha çok grip gibi bir şeydir. Alt tarafı biraz soğuk aldığınızı sanırsınız, büyütecek bir şey olmadığını düşünürsünüz. Ama sadece sizi değil, sizinle birlikte çevrenizdeki herkesi etkisi altına alır. Kimin kime bulaştırdığı belli değildir. Ayakta atlatacağınızı sanırsınız, kendinizi yatakta bulursunuz. Bugün değilse yarın, yarın değilse öbür gün... Yatağa düşmemeyi başarsanız da, işe gelmeyen arkadaşlarınızın işlerini üstlenmeniz gerekir. Yani öyle ya da böyle etkilenirsiniz.

2. Ekonomik kriz deprem gibi bir şey değildir. Akşamdan sabaha hasar tesbiti yapamayabilirsiniz. Ama başbakanınız televizyonlara çıkıp "hamdolsun, iyiyiz" diyorsa , ekonomi bilgisinin benden daha az olduğundan ya da hasar tesbitini bankada kendi hesabına bakarak yaptığından (ve daha beter günler göreceğinizden) emin olabilirsiniz.

3.
Ekonomik kriz deprem gibi bir şey değildir. Önce komşuda pişer. İş adamları, yatırım ve danışmanlık şirketleri falan en az bir sene "kriz geldi, geliyor" diye söylenir. Herşey yolundaymış gibi görünürken bile patronunuz yılbaşında istediğiniz zammı yapmıyorsa, bunu kişisel almayıp, piyasaların durumuyla ilgili bir anlam çıkarmalısınız.

Arkası yarın...

Hiç yorum yok:

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails