13 Ocak 2008 Pazar

Zenginler hakkında yanlış bildiklerimiz



Uzun zamandır takip ettiğim sitelerden birinde, bir araştırmaya rastladım. Merkezi New York'ta bulunan The Luxury Institute'un yaptığı bir araştırma, servet sahipleri ve milyarderlerlin lüks yaşam tarzları hakkında pek çok şeyi yanlış bildiğimizi ortaya koyuyor. Bunları TOP 10 listesi haline getirmişler. İşte zenginlerin para harcama, yatırım ve yaşam tarzları hakkındaki 10 önyargımız ve gerçekler...

1. Zenginler parayı çok kolay kazanır ve harcar.

En yanlış önyargılardan biri. Araştırmalar çoğu zenginin sıradan insanlardan daha çok çalıştığı, daha çok stresle yüzyüze kaldığı ve daha çok risk aldığını gösteriyor. Hal böyle olunca da para harcama konusunda cimri değiller ama ödediklerinin tam karşılığını almak istiyorlar.Zenginlerin çoğunun satın aldığı şey hakkında araştırma yapan, bilinçli tüketiciller olduğunu biliyor muydunuz?

2. Zenginler, başka bir alemde yaşayan müsrif tüketicilerdir.

Tıpkı birinci maddede olduğu gibi, büyük yanılgılara neden olan bir düşünceye dayanıyor. Çoğu zenginin harcama alışkanlıkları, kalite ve değere önem veren bir tutum sergiliyor. Milyonerlerin hayata dair en büyük endişeleri ise çocuklarını iyi yetiştirmek, yaşlandıklarında hayat standartlarını koruyabilmek, aynı şekilde anne ve babalarının yaşlılıklarında rahat yaşayabilmelerini sağlamak... Görünüşe göre sokaktaki adamdan pek farklı değil...

3. Zenginler pahalı ile kaliteliyi eş tutar.
Cık cık cık... İşte en büyük yanılgılardan biri daha... Araştırmalara göre zengin bir tüketicinin önüne markalardan oluşan listeler verdiğinizde, içlerinden lüks olanları kolayca ayırt edebildiği gibi, iki marka ve ürünleri arasındaki farkları da ifade edebiliyor. Gerçek bir milyonere, pahalı ve yaldızlı her şeyi lüks diye yutturamazsınız.

4. Lüks tüketim ürünleri, lüks hizmetlerden çok daha büyük bir sektördür.

Kozmetikler, giysiler, çantalar, mücevherler, pahalı arabalar ışıltılı hayatın bizim gördüğümüz yüzü olarak gerçekten büyük bir sektör. Ancak araştırmalara göre konsiyerj, güvenlik, çocuk bakıcılığı vb. hizmetlerin oluşturduğu iş hacmi ve getiri potansiyeli lüks ürünlerden çok daha büyük. Bu nedenle adı lüks tüketimle özdeşleşen pek çok marka, katma değerli hizmetleri de çatısı altına almaya çalışıyor.

5. Zengin müşteriler, müşteri memnuniyeti anketlerine katılmaz.

Tam tersine, çoğu zengin tüketici iyi eğitim görmüş, müşteri memnuniyetinin marka için öneminin bilincinde kişilerdir. Bu nedenle fikirleri sorulduğunda sıradan insanlardan çok daha gönüllü olarak tüketici anketlerine katılırlar. Kullandıkları ürünler hakkında firmaya yorumlarını iletmekten çekinmezler.

6. Zenginler pek internet kullanmaz.
Günümüzde zaman herkes için değerli. Zamanının çoğunu çalışmakla geçiren zenginler, onlara zaman kazandıracak her tür teknolojiyi kullanıyor. En çok da interneti. Araştırmalara göre zenginler interneti lüks tüketim ürünleri ve hizmet aramanın yanı sıra, işlerini kısa yoldan halletmek için de kullanıyorlar. Yani banka işlemleri ve internetten alışveriş yapıyorlar.

7. Pazar araştırmaları ve yorumlar zenginlerin satın alma kararları üzerinde etkili değildir.
Bir diğer mit... The Luxury Institute'un araştırması zenginlerin %80'inin güvenilir buldukları kişilerin/kurumların yorumlarını önemsediği ve satın alma kararlarını bu yönde değiştirebildiğini gösteriyor. Bu, aynı zamanda şu anlama geliyor: Amazon'da ya da ebay'de yer alan orta gelirli kullanıcı yorumları, en beğenilenler listeleri ve tavsiyeler, zenginlerin satın alma kararlarında etkili olabiliyor.

8. Lüks tüketim ürünleri satanlar, sadece en zenginleri hedef almalıdır.

Araştırmalar, lüks tüketim sektöründeki en pahalı ürünlerin pazarı ve kar marjı en küçük ürünler olduğunu gösteriyor. Ortalamanın üzerinde geliri olup, yoğun çalışma hayatı içinde özel hayatını düzenlemeye (çocukları okuldan almak, seyahat organize etmek, kuru temzilemeye giysileri getirip götürmek vb.) ihtiyacı olan kişilerin çok daha büyük ve karlı bir pazar oluşturduğunu gözden kaçırmamak gerekiyor.

9. Zenginler arasında marka tavsiye etmek pek yaygın değildir.

Tam tersine, en zengin müşteriler bile eşine-dostuna beğendiği ve güvendiği markaları tavsiye ediyor. Lüks marka yöneticilerine soracak olursanız, müşterilerinin markalarını tavsiye etme oranı %50'nin altında diyeceklerdir. Uzmanlar bu çelişkinin, lüks markaların şimdiye kadar marka odaklı tavsiye mekanizmaları kurmak yerine, satıcı odaklı tavsiye mekanizmaları kurmuş olmalarına bağlıyor.

10. Zengin tüketiciler pek sadık değildir, her an başka bir markaya yönelmeleri mümkündür.
Araştırmalar bunun da tam tersi olduğunu gösteriyor. Lüks tüketim ürünü ya da hizmet veren şirketler arasında müşterisini alışveriş sonrasında da memnun etmeyi başarabilenlerin en sadık müşterilere sahip olduğu görülüyor. Uzmanlar bunu, zenginlerin memnun oldukları sürece o marka ile "iş yapmaya" devam etmesi olarak yorumluyor.

NOT: Ticaret işinde değilseniz bu 10 mit ile ilgili gerçekleri bilmek ne işinize mi yarayacak? Hiiç... Çevrenizde art arda açılan İstinye Park, Capacity, City's vb. alışveriş merkezleri ile residence'ların sayılarının niçin bu kadar arttığını anlamanıza yarayacak. Neden bazı yatırımcıların internette yatırım yapmak için proje aradıklarını anlamanıza da...

Hiç yorum yok:

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails