7 Temmuz 2009 Salı

Yemekseverler diyet yapabilir mi?



Adı çok iddialı bir kitap var elimde: Çatal - Yemekseverlerin Gerçek Diyet Kitabı. Kitapçıda görsem şöyle bir karıştırıp yerine koyardım. Bende olmasının sebebi, yazarının doktorum olması. Doktor Murat Görgülü iç hastalıkları uzmanı. Kitabın tanıtım bölümünde, insanların beslenme bozukluğuna bağlı hastalıklar konusunda bilinçlendirilmesi ve rahat okunabilir bir kaynak olması için yazıldığı anlatılıyor. Oysa, kitabın adını görünce ne umuyoruz? Şöyle Mehmet Yaşin gibi ağzımızı şapırdata şapırdata yiyeceğimiz (ama hiç kilo almayacağımız), "damağımızı çatlatan" yemek tarifleriyle dolu bir kitap bulacağımızı umuyoruz, değil mi? Yok öyle bir şey! Yanlış anlaşılmasın, kitapta yemek tarifleri var elbette. Yok dediğim şey, öyle kendimizden geçip önümüze konan her şeyi yiyip de incecik kalmak...

Kitabımıza dönecek olursak, kitabın içinde besin maddelerinden vitaminlere kadar beslenmeyle ilintili pek çok kavram anlaşılır bir dille açıklanıyor. Şişmanlığa bağlı hastalıklar, obezite, diyet türleri ve etkileri anlatılıyor, egzersizin önemi vurgulanıyor. Buraya kadar, gazetelerde okuduklarımızdan pek farklı bir şey yokmuş gibi görünüyor. Hep yazılan temel konular. Kitabın içinde genişçe yer verilen kalori cetvelleri ve ayrıntılı besin değişim tabloları ise diyet yapanların kafalarındaki soru işaretlerini gidermelerine yarayacak bilgiler içeriyor. Aslında bu bilgiler, bence şu bakımdan önemli: Kilo vermeye karar veren biri diyetisyene gider. Eline "bir kibrit kutusu kadar peynir" diye başlayan bir liste verilir. Kişinin işi gücü vardır. Öyle her istediğinde 120 gr. ızgara tavuk göğsü yeme şansı yoktur. Diyetisyenini arar, "şimdi restorandayım, menüye bakıyorum, ızgara tavuk göğsü yerine şunu yesem olur mu?" veya "kiraz bulamadım, şeftali yesem olur mu?" diye sorar. Cep telefonunda uzun uzun pazarlık edilir, "onu ye, ama bunu yeme" diye... Benzeri hikayeler duymuşsunuzdur. Duymadınız mı? Yapmayın, çevrenizde hayatında en az bir defa ünlü ve pahalı diyetisyenlere gitmiş birileri mutlaka vardır. Ve mutlaka diyetisyeniyle bu tür konuşmaları yapmıştır... Özetle, öğrencilik günlerinize geri dönüp, besin türlerini hatırlarsanız, kitaptaki besin değişim tablolarında yer alan hangi karbonhidratın yerine hangisinden ne kadar yerseniz diyetinizin bozulmayacağını kolayca öğrenebilirsiniz. Yemekseverlere iyi haber! Hal böyle olunca da, kitaba göre yiyemeyeceğiniz pek bir şey kalmıyor. Üstelik ölçüler avuçla, bardakla, kaseyle veya adetle. İki köfte kadar et yemeniz gerektiğinde kabaca, göz kararı, ne kadar yiyeceğinizi kendiniz tayin edebilirsiniz. O an seçenekleriniz arasında et yoksa, protein olarak ne alabileceğinizi yine bu değişim tabloları aracılığıyla görebilirsiniz. Kitaba niye "yemekseverlerin gerçek diyet kitabı" dendiğini böylece anlıyoruz. Kitabın yaklaşık dörtte biri yemek tariflerine ayrılmış. Aralarında ekmek tarifleri bile var. Kitabı okuyunca göreceksiniz, ekmek diyetlerde yasaklanan bir yiyecek değil zaten. Aksine, tüketilmesi tavsiye ediliyor (hayır efendim, istediğiniz kadar değil).

Merak edenler kitabın içeriğini buradan görebilir ya da buradan sipariş vererek satın alabilir.

NOT: Bu gibi kitapların teorik bilgilerin derlendiği çalışmalar olduğunu düşünenlere, Doktor Murat Görgülü'nün, kendi de 20 kilo vermiş bir kişi olduğunu not düşmek istiyorum. Bundan sonraki kitabı da sanıyorum Crunch - Sporsevmeyenlerin Gerçek Egzersiz Kitabı adını taşıyacak...

Hiç yorum yok:

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails