14 Nisan 2007 Cumartesi

Apocalypto (nihayet!)


Nihayet Cuma akşamı Apocalypto'ya gidebildim. Bunca zamandır ha gittim ha gideceğim diye karın ağrısı yapmama değdi. "Mayalar hakkında gerçeği hiç yansıtmıyor", "çok hazla kan ve şiddet var" türünden eleştirilere kulak asmadım. Ormandaki köyünden tanrılara kurban edilmek üzere tutsak alınan ve tapınağa götürülen insanların başına gelenlerin anlatıldığı bir film, üstelik afişinde elinde bıçak tutan bir savaşçı var. Pembe tablolar beklemiyorduk elbette...

Başlangıcında "Hiçbir medeniyet içten içe çökmediyse fethedilemez" sözü yer alan Apocalypto, gayet didaktik bir şekilde "bir hikaye anlatıyorum, mesaj da budur" diyerek işini baştan sağlama alıyor. Sonra ormanda mutlu mesut yaşayan avcı bir kabilenin köyünün basılması ve kadınlı erkekli tutsak edilmelerini izliyoruz. Filmin kahramanı Jaguar Pençesi, ormandan başka bir yer görmemiş, avlanmaktan başka bir tasası olmayan kendi halinde bir genç adamken; önce ailesini korumak, sonra da özgürlüğü için kaçıyor, kaçıyor, kaçıyor... Filmin sonlarında, av olarak kovalanan Jaguar Pençesi'nin kendi topraklarına geldiğinde avcı olarak peşindeki adamları teker teker avladığını, düşmanlarından kurtulduğunu, kahraman olduğunu görüyoruz. Topraklarına İspanyol işgalcilerin geldiğini gördüğümüz son dakikalarda ise karısını ve çocuklarını alarak ormanın derinliklerine doğru gidiyor ve "yeni bir hayat" arayan pasifist-bilge karaktere dönüşüyor.

Yönetmen Mel Gibson olunca, İsa'nın Çilesi'nde olduğu gibi bu filmin de ortalığı karıştırması beklenirdi. Nitekim öyle oldu... Filmdeki insan kurban etme sahnelerinin Mayalar'dan çok Aztekler'e özgü ritüeller içerdiği konusunda eleştiriler yapıldı. Filmde kullanılan mekanların, duvar resimleri ve süslerin, Maya İmparatorluğu'nun çöküşünden çok öncesine ait olduğu, İspanyol işgalcilerinse, Maya İmparatorluğu yıkıldıktan 300 yıl sonra bu topraklara geldiği filmdeki tarihi yanlışlıklar olarak değerlendirildi. Filmdeki güneş tutulması sahnesinin birkaç dakika sürmesi (genellikle birkaç saat sürer), bunu takip eden gecede dolunay olması (güneş tutulmaları ayın yeni ay halindeyken gerçekleşir) da Mel Gibson'a "abi, biraz abartmışsın" dememiz için yeterli malzeme sağlıyor. Yine de tüm bunlar filmi baştan sona - ki 139 dakika sürüyor (abi, hakikaten abartmışsın be)- ilgi ve heyecanla izlememize engel olamıyor. Başlarda filmin kahramanının Jaguar Pençesi olup olmadığını pek anlayamazken, doğa, özgürlük, işgal, koru, cesaret, aile vb. kavramlar ve metaforlar yağmuru içinde ıslanırken (ben de metafor yaptım), filmin ikinci yarısında Jaguar Pençesi'nin karısından önce biz dokuz doğuruyoruz.

YÖNETMEN DEDİĞİN JAGUARI BİLE OYNATIR
Apocalypto'dan hiç unutamayacağım birkaç sahne var, bunlardan bahsetmeden geçemeyeceğim. İlki, Jaguar Pençesi'nin rüyasında korkan köylünün elinde kendi kalbini tuttuğu sahne. Korku ve av olma, çaresiz olma durumu daha iyi nasıl anlatılırdı bilemiyorum. Bir diğeri de Jaguar Pençesi'nin Maya şehrinden ve peşindeki savaşçılardan kaçarken başsız insan bedenleri, kollar ve bacaklarla dolu koca bir çukura düşmesi sahnesi. Burası korkutucu olmaktan çok şaşırtıcı ve şok edici bir sahne. "Adamlar binlerce kişiyi doğramış, cesetleri gömmeye bile zahmet etmemiş, sen busun, peşindekiler de bunu yapanlar" diye bir mesaj tokat gibi çarpıyor. Şelaleden atlama sahnesinin de çok etkileyici olduğunu, ormandaki kovalama sahnelerinin bu kadar zengin görsellik içermesinin filmi unutulmaz yapacağının da altını çizeyim.

Filmde çoğu Maya yerlilerinin torunları olan ünsüz Meksikalı oyuncularla, Amerikalı yerliler rol alıyor ve Mayalar'ın dili olan Yucatec lehçesi kullanılıyor. Başrol oyuncusu olan Jaguar Pençesi'ni canlandıran Rudy Youngblood da aslında atletizmle uğraşan bir sporcu. Hal böyleyken filmde kimsenin kötü oyunculuğuyla canımızı sıkmaması, hiç aşina olmadığımız Yucatec dilinin kulağımızı tırmalamaması, av sahneleri ve jaguarın adam yediği sahnenin bile son derece inandırıcı olması yönetmenin dogallığa vegerçekçiliğe çok önem verdiğini, dahası bunu gerçekleştirmeyi de başarabildiğini gösteriyor. En iyi oyuncuların bile vasat olduğu filmlerde yönetmenin oyuncuyu yönlendiremediği, "oyun vermek" tabir edilen yönetim becerisini gösteremediği söylenir. Burada durum tam tersi, yönetmen jaguarı bile oynatmış. Daha ne diyeyim...


NOT: Filmle ilgili pek çok şey okumuş olabilirsiniz. Ben, gösterime girdiğinin dördüncü haftasında yazdığım için zaten okuduklarınızı tekrar etmek istemedim. Daha önce yazdığım 300 Spartalı yazıma Çember Net üzerinden çok fazla sayıda tepki gelmişti. Apocalypto ve 300 Spartalı'nın yönetmenlerin, senaryo yazarlarının fantazi dünyasındaki kahramanlık hikayeleri olarak filme döküldüğünü düşünüyorum, o gözle bakıyorum ve izlerken çok da keyif alıyorum. Sinema filmi çekmek büyük bir ekiple yapılan pahalı bir iştir ve bir filmin başarısı da eleştirmenlerin o film hakkında ne dediğiyle değil, gişe hasılatı, DVD satışı ya da toplamda yapım şirketine kazandırdıklarıyla (ödül, prestij, yetenekli yeni bir oyuncu ya da yönetmen vb.) ölçülür. 300 Spartalı Türkiyede gösterime girdiği 3. haftanın sonunda 646.107 kişi tarafından izlendi, gösterimi devam ediyor. Apocalypto'nun 3. hafta sonundaki bilet satışı 102.024 adet, gösterimi devam ediyor.

2 yorum:

Adsız dedi ki...

bu filmi çok sevdim mel gibsonun diğer filmlerinide izledim ama bubfilm bi harika mükemmel oyuncular zaten kusursuz ben filmi çok önceden izlemiştim o günden bu yana rudy youngblood a bayılıyorum belki inanmazsınız ama filmi hergün hiç sıkılmadn izliyorum ve rudy youngbloodun resimlerine hergün bakıyorum onun en büyük hayranlarından biriyim ona aşığım bu mesajı türkiyeden yazıyorum belki imkansız bişey ama onu görmeyi çok istiyorum...

Adsız dedi ki...

"YÖNETMEN DEDİĞİN JAGUARI BİLE OYNATIR" baslıgı altında yazdıklarınıza katılıyorum bir film dediğiz inandırıcı olmasıyla beraber konuya birebir uymalı çoğu filmde olduğu gibi başta "-katil = yönetmen -kesin yargısı-" dedirtmiyor önemli olan bu öyle milyon dolarlık oyuncularla yapabilceklerinin en iyisini yapmışlar biraz abartı var ama Mel Gibson doğallığı yansıtmayı seven bir insan ve bu filmi harika inanırmısınız haftada 3 4 film izlememe rağmen daha bu sene fazla değil 4 5 gün öncesi izledim fazla tutulmayan bir film olmuşa benziyorki bu kadar geç farkedebildim ne yazıkki....

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails